ŞUABU’L-İMAN

42.ŞUBE: TUTUMLULUK VE HARAM MAL

 

Tutumluluk ve Haram Mal

 

Harcarken İktisadı Olmak ve Haksız Yere Başkasının Malını Yemek

Yüce Allah: "Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma, yoksa pişman olur, açıkta kalırsın''[İsra 29] buyurur. Yine: "Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür"[İsra 26-27] buyurur.

 

Rahman'ın kulları olarak adlandırdığı kişiler hakkında ise şöyle buyurdu: "Onlar, harcadıklarında ne isral, ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır. ''[Furkan 67]

 

Bu ayetler harcarken ölçülü olmayı emredip israfı yasaklamıştır. Bu israf yeme ve içmekte de geçerlidir. Çünkü Yüce Allah: 'Yiyin için,lakat isral etmeyin. Çünkü O, isral edenleri sevmez''[A'raf 31] buyurur. Yeme ve içmekte israf yasaklanmışsa infakta da yasaklanmış olması gerekir. Çünkü bu, malı yiyecek ve içecekte gereğinden fazla harcamaktan dolayı olur.

Bu sebeple kişinin fazla yemesi yasak olan bir şey için fazladan harcama yapması da yasak demektir. Yemekte israf sınırı, kişinin kendisini doyuracak miktardan fazlasını yemesi, bu şekilde herhangi farz veya nafile olan ibadeti veya bir hakkı yerine getiremeyecek şekilde bedeninin ağırlaşmasıdır. Harcamada israf sadece zikrettiğimiz konularda olmaz. Yiyecek ve içecekte olduğu gibi meskende, giyimde, binekte ve hizmetçilerde de israf olur.

 

Kişinin çiftlik veya hayvan sürüsü alması gibi kişinin kalıcı olan veya çoğalan bir şey için harcama yapmasında ise israf olmaz. Çünkü bu tür şeyler artıp çoğalır ve yapılan harcamanın kat kat fazlasını geri verir.

 

Halimi der ki: "Aşırı harcama ve israf kapsamında olan başka bir şey de kişinin aldanma veya aldatmayı umursamadan alışveriş yapması, zararına satıp değerinden fazlasıyla satın almasıdır."- Halimi, el-Minhac (3/99-100).

 

Halimi, bu konuyu da uzun uzadıya açıkladıktan sonra şöyle der: "ibn Abbas: ''Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin''[Bakara 188] ayetini açıklarken: "Kişi bir malı satın aldıktan sonra onu iade ederken üzerine para vermesi, malı haksız yere yemektir" demiştir. Bu da yasaklanmış bir şeydir ve kişinin kendi malı üzerinde ticaret hakkının elinden alınmasını gerektirir. Aynı şekilde eğlence yerlerinde ve şehvetlerin yerine getirilmesinde yapılan harcamalar da israftır ve kişinin kendi malı üzerinde ticaret hakkının elinden alınmasına sebep olur. Ancak kişi ihtiyacından fazla yemek veya giyecek veya hizmetçi satın aldığı zaman her ne kadar israf olsa da kişinin kendi malı üzerinde ticaret hakkının elinden alınmasını gerektirmez. Çünkü sahip olduğu bir malı vererek karşılığında aynı değerde başka bir mal almakta ve elindeki maldan faydalanmaktadır." - Halimi, el-Minhac (3/99-100).

 

 

 

6125- Verrad der ki: Muğire b. Şu'be, Muaviye'ye kendi eliyle bir mektup yazıp dedi ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Allah üç şeyi haram kıldı: Anne babalara asi olmayı, kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeyi ve hakkı olmayan bir şeyi istemeyi. Üç şeyi de yasakladı: Dedikodu yapmayı, maIL israf etmeyi ve ısrarla soru sormayı. ''

 

İsnadı sahihtir.

 

Müslim bu hadisi başka bir yolla Muhammed b. Süka'dan rivayet etti. Ebu Davud el-fezari, İbn Süka kanalıyla Abdulmelik b. Said b. Cübeyr'den naklediyor: Said b. Cübeyr'e, malı israf etmek sorulunca şöyle cevap verdi: "Kişinin, Allah'ı kendisine verdiği rızkı haram olan yerde harcamasıdır. '' - Müslim, akdiye (14). - İbn Ebi Şeybe,Musannef(9/96).

 

Bu, malı israf etmenin bir çeşididir. Daha önce zikrettiğimiz de bu şıkka girmektedir.

 

 

 

6126- Ebu'l-Abideyn der ki: İbn Mes'üd'a: "Malı saçıp savurma nedir?" diye sorduğumda: "Malı verilmesi gereken yerden başka bir yere vermektir" cevabını verdi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Cerir, Tefsir (15/73), Buhari, el-Edebu'l-Müfred (444), Taberani, M. elKebir 10/234 (9008, 9009), İbn Ebi Şeybe, Musannef (9/95) ve Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/274).

 

 

 

6127- İbn Abbas: "Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür"[İsra 27] ayetini açıklarken: "Bunlar, malı verilmesi gereken yerden başka bir yere verenlerdir" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Buhari, el-EdEbu'l-Müfred (445) ve İbn Cerir, Tefsir (15/73) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/274).

 

 

 

6128- Hz. Ali der ki: "İsraf ederek saçıp savurmadan, kendin veya ailen için harcadığın senindir. Gösteriş ve şöhret için infak ettiğin ise şeytanın payıdır.''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

6129- Said b. Cübeyr: "Saif ettiğiniz herhangi bir şeyin yerine O daha iyisini koyar, çünkü O, rızık verenlerin en hayırlısıdır''[Sebe 39] ayetini açıklarken: "İsraf ve cimrilik yapmadan yapılan harcama kastedilmiştir" dedi.

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (9/95) ve İbn Cerir, Tefsir (22/101) Bak:

Suyuti, Dürrü'l-Mensur (6/706).

 

 

 

6130- İsmail b. Zekeriyya bu hadisi Amr b. Kays el-Mulai'den İbn Abbas'a dayandırarak: "İsraf etmeden" şeklinde rivayet etti .

 

 

 

6131 - Başkası ise İsmail' den: "İsraf ve cimrilik yapmadan" şeklinde rivayet etti. 

 

Tahric: İsnadı hasendir. Buhari, el-Edebu'I-Müfred (443) Bak: Suyuti, ed-Dürrü'I-Mensur (6/706).

 

 

 

6132- Hasan(-ı Basri) der ki: "Kişinin ailesi için israf ve cimrilik yapmadan harcadığı Allah yolunda sayılır.''

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

6133- Hasan( -ı Basri): "Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma''[İsra 29] ayetini açıklarken: "Allah israfı ve cimriliği yasaklamıştır" dedi.

 

Tahric: Senedi zayıftır. Suyuti, ed-Dürrü'I-Mensur (S/277).

 

 

 

6134- Hasan( -ı Basri) der ki: Sahabe Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Ailemiz için harcadığımız nedir?" diye sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "israf ve cimrilik yapmadan aileniz için harcadığınız, Allah yolunda harcanmış sayilır. ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (9/97) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/277).

 

 

 

6135- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Güzel edeb, ölçülü hareket etmek ve tutumlu olmak, peygamberliğin yirmi beş parçasından bir parçadır. ''

 

Tahric: Ebu Davud 5/136 (4776) ve Tirmizi 4/366 (2010).

 

 

 

6136- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Maişette mutedil olmak, bazı ticaretlerden daha hayırlıdır" buyurmuştur.

 

Tahric: İbn Lehia sebebiyle senedi zayıftır. DeyIemi, Müsnedu'l-Firdevs 2/280 (3300) ve İbn Adiy, el-Kamil (4/1465).

 

 

 

6137- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah bir ev halkının yumuşak huylu olmasını dilediği zaman bu huyu onların faydasına kıiar. Bir ev halkını bu huydan mahrum etmeyi dilediği zaman da bu huyu onların zararına kılar. "

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

6138- AbduHah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir ev halkına rıfk (yumuşak huyluluk) verilirse muhakkak onları (bundan) faydalandırır. Kimden bu rıfk uzaklaştırılmışsa muhakkak onlara zarar dokunur. ''

 

Tahric: İsnadında tanımadığım biri vardır. Hadis mürseldir. İbn Hacer, el-İsabe (2/432-433).

 

 

 

6139- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir ev halkına rıfk (yumuşak huyluluk) verilirse muhakkak bunun onlara faydası olur. Kimden bu rıfk uzaklaşırsa muhakkak onlara zarar dokunur. ''

 

Tahric: İsnadında tanımadığım biri vardır. Hennad, Zühd 2/654 (ı 435) ve İbn Ebi Hatİm, İlelu'l-Hadis (2/331).

 

 

 

6140- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah bir ev halkının hayrini isterse onların geçimlerini kolaylaştırır."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Buhari} Tarih 1/1 (374)} İbnu'l-Ca'd} Müsned 2/1186 (3578) ve İbn Adiyy el-Kamil (4/1605).

 

 

Heysem b. Harice bu hadisi Hafs'tan rivayet ederek ona mutabaat etmiştir.- Ahmed} Müsned (6/71).

 

Yine bu hadis Ali b. Müshir kanalıyla Hişam'dan nakledilmiştir.

 

 

 

6141 - Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah bazı kulları için hayır dilediği zaman onların geçimlerini kolaylaştım. Onlar için kötülük (veya hayırdan baka bir şey) dilediği zaman da geçimlerini zorlaştım ... 

 

Tahric: Süveyd b. Said el-Hadesani sebebiyle senedi zayıftır.

 

 

 

6142- Haccac b. Süleyman er-Ruayni der ki: İçimizden bazı yaşlıların harcamalarda itidalli olmanın ticaretin bir kısmından daha hayırlı olduğunu söylediklerini işitirdim. Bunu İbn Lehia'ya zikrettiğimde şöyle dedi: "İbnu'lMünkedir'in bana Cabir'den naklen bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Harcamalarda itidalli olmak, ticaretten daha hayırlıdır'' buyurmuştur."

 

İbn Ubeyde ise bunu: "İhtiyarlarımızın şöyle dediğini işitirdim ... " ile "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu ... " lafızlarıyla rivayet etmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (2/651-652).

 

 

 

6143- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "insanın maişetinde tutumlu olması, anlayış sahibi olduğunun işaretidir. Sana yetecek kadar dünyayı istemen, dünya sevgisi değildir."

Said b. Sinan bu hadisi rivayete tek kalmıştır.

 

Isnadı çok zayıftır.

 

 

 

6144- Salim b. Ebi'l-Ca'd'ın bildirdiğine göre bir adam Ebu Derda'nın yanına çıkınca onun tane seçtiğini görüp sanki utandı. Bunun üzerine

 

Ebu Derda: "Çık gel. Maişetinde iktisat sahibi (tutumlu) olman senin anlayış sahibi olduğunu gösterir" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Veki, Zühd 3/782 (465), Hennad, Zühd 2/654 (1437), İbn Ebi

Şeybe (13/313) ve Ebu Nuaym, Hilye (1/211).

 

 

 

6145- Ebu Derda'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Maişetinde iktisat sahibi (tutumlu) olman senin anlayış sahibi olduğunu gösterir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (5/194) Bak: Heysemi, Mecma (4/74).

 

 

 

6146- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bereketi en büyük olan, nikah masrafı en az olandır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Nesai (328/392).

 

 

 

6147- Meymun b. Mihran der ki: "İnsanlara karşı sevgi ile dolmak aklın, güzel soru sormak ilmin yarısıdır. Maişette iktisad etmek (tutumlu olmak) ise senin yerine rızkın yarısını tedarik eder.''

Bu hadis müsned olarak zayıf bir isnadla nakledilmiştir.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

6148- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Harcarken iktisattı olmak, geçimin yarısıdır. insanlara karşı sevgi dolu olmak akım yarısı, güzel soru sormak ta ilmin yarısıdır. ''

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Zehebi, el-Mizan (4/85), İbn Hacer, el-Lisan (6/11) ve Heysemi, Mecma (1/160).

 

 

 

6149- Abdullah (b. Mes'üd)'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iktisatiL (tutumlu) olan muhtaç olmaz" buyurdu.

Affan b. Müslim bu hadisi Sukeyn'den: "Müsrifin yanında fazla mal kalmaz" ilavesiyle rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (1/447), İbn Ebi Şeybe, Musannef (9/96), Taberani, M. el•Kebir 10/133 (10118) İbn Adiy, el-Kamil (3/1301).

 

 

 

6150- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iktisatlı (tutumlu) olan, kesinlikle muhtaç olmaz" buyurdu.

 

Beyhaki: "Halid b. Yezid el-Ömeri hadisi bu şekilde rivayet etti" demiştir.

 

Tahric: İsnadında tanımadığım biri vardır ve hadis zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 12/123 (12656) Bak: Heysemi, Mecma (10/252).

 

 

 

6151- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iktisatlı olan, kesinlikle muhtaç olmaz" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (126/85) ve İbn Adiy, el-Kamil (3/885).

 

 

 

6152- İbn Abbas: "İsraf ve gösteriş olmadığı müddetçe Allah yemeyi ve içmeyi helal kılmıştır" dedi.

 

Bize, Amr b. Şuayb'dan, babası kanalıyla dedesinden bildirildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "israr etmeden ve gösteriş yapmadan ye, iç, giyin ve sadaka ver. "

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 11/270 (20515) ve İbn Cem, Tefsir (8/162) Bak: SuyUtı, Dürrü'l-Mensur (3/443).

 

 

Halimi der ki: "Harcarken tutumlu olmakla ilgili Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duvarların (örtülerle) örtülmesini yasakladığı nakledilmiştir."- el-Minhac (3/100).

 

Beyhaki der ki: Bu hadisi Sevri kanalıyla Hakim b. Cübeyr'den, o Ali b. el-Hüseyin'den, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mürsel olarak naklettik.- İbn Ebı Şeybe, Musannef(8/307-308).

 

Yine bu hadisi Muhammed b. Ka'b ile İbn Abbas'tan mevsul ve mürsel olarak naklettik.- Ebu Davud 2/163-164 (1485).

 

Daha önce Hz. Aişe'den naklettiğimiz sabit bir hadiste o, kapıyı örtmek için bir örtü almıştı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip örtüyü görünce Hz. Aişe Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan rahatsız olduğunu yüzünden anladı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) örtüyü çekip alarak yırttı veya kesti ve: "Allah, taşlan ve sLUayl örtmemizi emretmedi" buyurdu.

 

 

 

6153- Malik b. Dinar anlatıyor: Basra'da ilk olarak evini örtülerle donatan, Mucaşi' b. Mes'ud es-Selemi'nin hanımı Hudayra'dır. Ömer b. el-Hattab bu kadının kocasına şöyle bir mektup yazdı: "Bana bildirildiğine göre Hudayra, Kabe'nin donatıldığı gibi kendi evini donatmış. Sana and veriyorum. Bu mektubum sana gelince kalkıp o örtüleri yırt." Mucaşi, Hz. Ömer'in mektubunu okuyunca rengi değişti ve etrafındakilere: "Benimle kalkın" dedi ve kalkıp evine girdi. Hanımı onu karşılayınca: "Karşımdan çekil, ayaklarımı yaktın" dedi. Kendisiyle gelenlere de: "Herkes kendi tarafındaki örtüleri yırtsın" dedi.- Hıdır b. Eban sebebiyle senedi zayıftır.

 

 

 

6154- Hasan(-ı Basri) anlatıyor: Hz. Ömer, Basra'dan Hudayra adında bir kadının evini perdelerle donattığını işitince (Basra valisi) Ebu Musa elEş'ari'ye: "Bana ulaşana göre Hudayra evini perdelerle donatmış. Bu mektubum sana ulaşınca o perdeleri yırtıp parçala! Allah da o kadını parça parça etsin!" şeklinde bir mektup yazdı. Ebu Musa mektubu alınca birkaç kişiyle birlikte kadının evine gitti. Evin dört bir tarafına dağıldıktan sonra Ebu Musa onlara: "Herkes kendi tarafında olan perdeleri parçalasını Allah rahmetini üzerinizden eksik etmesin!" dedi. Bu şekilde evdeki perdeler yırtıldıktan sonra çıktılar. 

 

Beyhaki der ki: "Muhtemeldir ki Hz. Ömer, hem kadının kocasına, hem vali olan Ebu Musa'ya mektup yazmıştır .

 

Tahric: İsnadında meçhuller vardır. Abdürrezzak, Musannef 11/31 (19821).

 

 

 

6155- Nafi' der ki: İbn Ömer hanımına desenli veya nakışlı perdeler hediye etmişti. Hanımı da evi bunlarla donatmıştı. Hz. Ömer bundan haberdar olunca bu perdeleri yutmak üzere eve doğru yöneldi. Ancak evdekiler bunu duyunca perdeleri kaldırdılar. Hz. Ömer gelince bu perdelerden bir şey bulamadı ve: "Bazılarına ne oluyor da bize yalan haber getiriyorlar!" dedi. 

 

Beyhaki der ki: "Sanırım Hz. Ömer israf sebebiyle böylesi perdelerin kullanımını hoş görmemiştir."

 

Tahric: Hakim'in hocası dışındaki ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 11/31 (19822).

 

 

 

6156- İkrime ile Halid b. Safvan b. Abdillah derler ki: Safvan b. Umeyye evlendikten sonra Ömer b. el-Hattab'ı evine davet etti. Evini de desenli deri perdelerle donatmıştı. Hz. Ömer bu perdeleri görünce: "Bu desenli perdelerin yerine kıldan yapılmış perdeler koysaydınız tozu bunlardan daha iyi tutardı" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 11/31 (19822).

 

 

 

6157- Muhammed b. Abbad b. Cafer bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir eve yemeğe davet edildi. Geldiğinde evin rengarenk perdelerle donatılmış olduğunu gördü. Kapıda durup: "Yeşil, kırmızı. .. " diyerek birçok rengi saydı. Sonra: "Şayet tek bir renk olsaydı daha iyi olurdu" buyurdu ve girmeyip geri döndü.

Bu hadisin senedi munkatıdır.

 

Tahric: İsnadında meçhuller vardır, ancak hadis mürseldir. Abdürrezzak, Musannef 11/31

(19824).

 

 

Selman el-farisi'den bildirildiğine göre o, bir kadınla evlenince yanına girdi ve evin her tarafının perdelerle örtüldüğünü görerek şöyle dedi:

"Eviniz hummaya mı tutulmuş, yoksa Kabe Kinde'ye mi taşınmış. Kapıdaki perde dışındaki bütün perdeler yırtılmadıkça içeriye girmem." - Ebu Nuaym, Hilye (1/185-186).

 

Ebu Eyyub el-Ensari'den bildirildiğine göre o, bir ziyafete davet edilince duvarda bir perde gördü ve: "Duvarları da örtmüşsünüz" deyip geri döndü.'' - İbnEbi Şeybe, Musannef (8/308-309).

 

Halimi der ki: Duvarın, evin içine gelen kısmı değil de, dışının perdeyle örtülmesinin yasaklanmış olması muhtemeldir. Yasaklanış sebebi de binayı dıştan örtmenin sadece Kabe'ye has olması ve başka evlerin ona benzememesi için olabilir. israfın önüne geçmek için de yasaklanmış olabilir. - el-Minhac (3/100).

 

 

 

6158- Cabir b. Abdillah el-Ensari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Erkek için bir yatak. kadın için bir yatak. misafir için bir yatak (yeterlidir). Dördüncüsü şeytanındir. ''

 

Müslin bu hadisi İbn Vehb kanalıyla Ebu Hani'den rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Müslim, libas (41).

 

 

 

6159- Süfyan es-Sevr! der ki: Habib b. Ebi Sabit: "Hiç kimseden kendimden istediğim borçtan daha iyisini istemiş değilim" deyince, ben: "Nasıl kendinden borç istersin?" diye sordum. Habib şöyle cevap verdi: "Nefsim benden bir şey yapmamı isteyirıce ona ''Allah bu istediğin şeyi falan yerden gönderirıceye kadar bana süre ver'' derim.''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Nuaym, Hilye (S / 61).

 

 

 

6160- Zünnun der ki: ''Yeterki malla beraber tedbirli olmak, israfla beraber çok maldan daha faydalıdır."

 

İsnadında tanımadığım biri vardır.

 

 

 

6161- Abdullah b. Şebib der ki: Şöyle denirdi: "İffetle beraber olan güzel tedbir, israfla beraber olan zenginlikten daha hayırlıdır.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. SuyUtı, Dürrü'l-Mensur (5/277).

 

 

 

6162- Abdullah b. Seleme anlatıyor: Selman, koyunlardan biri hastalanınca onu keser veya kestirir, derisini torba, yününü ip yapar, etini de kuruturdu. Böylece derisinden faydalanır, ipi de atının ipi kopan birine verir, eti de günlerce yerdi. Kendisine neden böyle yaptığı sorulunca da: "Diğer günlerdeki ihtiyacımı Allah'tan beklemem, benim için bundan yani insanların elindekilere muhtaç bir duruma düşmekten daha üstündür" derdi. 

 

İsnadında tanımadığım biri vardır.

 

 

 

6163- Nafi der ki: Medine'de bir adam muhtaç duruma düşünce: "Hakim b. Hizam'a git" dediler. Adam Mescid'de olan Hakim b. Hizam'a gidip ihtiyacını anlatınca, Hakim adamı alıp ailesinin yanına gitti. Yolda giderken bir çöplüğün yanından geçtiler ve Hakim bir bez parçası görünce alıp onu silkeledi ve koluna astı. Adam kendi kendine: "Ben bundan bir hayır görmem" dedi. Eve girdikleri zaman hizmetçilerinin develerin malzemelerini tamir ettiklerini gördü. Bezi onlara verip: "Tamirde şunu da kullanın" dedikten sonra adama üzeri yüklü bir deveyi ve daha fazlasını yavrusuyla beraber verdi. 

 

Tahric: İsnadı hasendir. Fesevi, el-Ma'rife ve't-Tarih (2/415).

 

 

 

6164- Ebu Zekeriyya el-Anberi der ki: "Tasası malından öteye geçmeyenin ayağı her zaman bineğinde kalır. Tasası malından başka şey olanın ise ayağı bineğinden ayrılır (mala düşkün olmaz)." 

 

Tahric: Ebu Zekeriyya el-Anberi, Yahya b. Muhammed b. Abdillah el-Anberi' dir.

 

 

 

6165- İbrahim( -i Nehai) der ki: "Onlar (Sahabe ve Tabiun), evlerinde çok eşya olmasından hoşlanınaz, çocuklarını rahatlatacak şeylerin olmasından hoşlanırlardı." 

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

6166- İbn Ömer der ki: Resulullahlın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Mümin Allah 'tan güzel ed eb almıştır. Allah ona çok rızık verirse, mümin de kendine bolca harcar. Allah ona az verirse, mümin de az harcar."

Beyhaki der ki: Bu hadis münkerdir. Bu, Hasan el-Basri'nin sözü olarak ta nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Deylemi; Müsnedu'l-Firdevs 1/191 (715).

 

 

 

6167- Hasan( -ı Basri) der ki: "Mümin, Allah'tan güzel bir terbiye almıştır. Allah ku la genişlik verince, kul da elindekini geniş bir şekilde kullanır. Az verince de harcamayı kısar.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Nuaym, Hilye (3/29).

 

 

Halimi der ki: Her şeyde, hatta sevgi ve nefrette bile tutumlu olmak, aşırıya kaçmaktan üstündür. Hz. Ali aşağıdaki hadiste şöyle der; bazıları Hz. Ali'nin bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandırdığını nakleder.- Minhac (3/102) .

 

 

 

6168- Hz. Ali şöyle derdi: "Sevdiğini ölçülü sev, olur da bir gün nefret ettiğin biri olur. Nefret ettiğin kişiye de ölçülü nefret duy, olur ki bir gün sevdiğin biri olur."

 

Tahric: İsnadı kopuktur. İbn Ebi Şeybe} Musannef (14/102) ve Buhari} el-EdEbu'l-Müfred (337/1321).

 

 

 

6169- Bu hadis başka bir kanalla yine Hz. Ali'nin sözü olarak nakledilmiştir. 

 

İsnadında sakınca yoktur.

 

 

 

6170- Bu hadis başka bir kanalla Ebu Hureyre tarafından Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandınlarak nakledilmiştir; ancak bir yanılgı söz konusudur. 

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

6171- Bu hadis başka bir kanalla Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e dayandırılarak nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Tirmizi 4/360 (1997).

 

 

 

6172- Bu hadis başka bir kanalla Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandınlarak nakledilmiştir. Zayıf olan başka yollarla da rivayet olunmuştur; ancak tercih edilen rivayet mevkuf olan rivayettir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (150/151/113) ve İbn Adiy, el-Kamil (2/712).

 

 

 

6173- Zeyd b. Eslem, babasından bildirir: Ömer b. el-Hattab bana: "Ey Eslem! Sevgin yüke, nefretin telefe dönüşmesin" dedi. Ona: "Nasıl böyle olur ki?" diye sorduğumda ise şöyle dedi: "Sevdiğin zaman çocuğun sevdiği şeyi istemesi gibi bir yüke dönüşmesin. Birinden nefret ettiğin zaman ise bu nefretin o kişinin telef ve helak olmasını istemene dönüşmesin."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Buhari, el-EdEbu'l-Müfred (337/1322) ve Abdürrezzak, Musannef 11/181 (20269) .

 

 

 

6174- Ma'mer bildiriyor: İşiten birinin bildirdiğine göre Hasan( -ı Basri) şöyle derdi: "Sevgide ve nefrette aşırı ya kaçmayın. Zira bazı topluluklar bazılarını sevmede aşırıya kaçınca helak olmuşlardır. Yine bazı topluluklar bazılarına nefrette aşırıya kaçınca helak olmuşlardır. Sevginde de, nefretinde de aşırıya kaçma."

 

Tahric: Ravileri arasında meçhul olan biri vardır. Abdürrezzak, Musannef 11/181 (20270).

 

 

 

6175- Ebu'l-Abbas der ki: Şöyle denir: "Kıskanç birinden bir söz işitirsen, işitmemiş gibi davran. Hiçbir iyiliği de küçük görme. çünkü zaman geçmektedir. Sevdiğin zaman aşırıya gitme, nefret ettiğin zaman da aşırıya gitme.''

 

Tahric: Ebu'l-Abbas, Muhammed b. Yezid b. Abdilekber el-Ezdi el-Basri'dir.

 

 

 

6176- Mutarrif: ''İşlerin en hayırlısı, orta yollu olanıdır'' demiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/479) ve İbn Sa'd, Tabakat (7/142) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (S/277).

 

 

 

6177- Abdullah b. Mes'ud der ki: "İnsanları övmede ve yermede acele etmeyiniz. Olur ki bu gün hoşunuza giden şey yarın hoşunuza gitmez. Bu gün hoşunuza gitmeyen şey de yarın hoşunuza gider. İnsanlar değişkendir. Allah ta günahları bağışlar. Kıyamet günü Allah'ın kuluna merhameti, gölgede çocuğuna döşek açan, sonra çocuğu ısırabilecek haşere varsa kendisini ısırsm, batacak diken varsa kendisine batsın diye kontrol eden anneden daha fazladır."

 

Tahric: İsnadı kopuktur. Taberani, M. el-Kebir 9/212 (8929), İbnu'l-Mübarek, Zühd (314/899), İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/290) ve Ebu Nuaym, Hilye (4/290).

 

 

 

6178- Ebu İshak'ın bildirdiğine göre Ali b. Ebi Talib şu şiiri söyledi: Hilmin madeni ol ve eziyet etmeyi bırak

Sen bildiğini ve duyduğunu göreceksin.

Sevdiğin zaman, yaklaştıracak şekilde sev

Çünkü ne zaman ayrılacağını bilemezsin.

Nefret edince uzaklaştıracak şekilde nefret et Çünkü sevginin ne zaman geleceğini bilemezsin.

 

İsnadında durumunu bilmediğim biri vardır .

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

43. Şu’be: KİN VE HASETTEN KAÇINMA